Sabancı Merkez Camii ve Taş Köprü
Habib Neccar Camii
St. Pierre Kilisesi
Hatay Müzesi
Uzun Çarşı

Elite Tur'un konforlu otobüsleri ile yaptığımız yolculuk sonrasında sabah saatlerinde ulaşacağımız Pozantı’da kahvaltılarımızı yapıp (ekstra) Adana’ya doğru yolumuza devam ediyoruz. Adana şehir merkezini, Sabancı Merkez Camii ve Taş Köprüyü panoramik olarak görüyoruz. Sonrasında dinlerin ve dillerin kardeş gibi koyun koyuna yaşadığı, hoşgörünün ve farklı kimliklere saygının başkenti, Roma döneminde olimpiyatlar şehri diye bütün Dünya’da nam salmış Hatay ili merkezi Antakya’ya Belen Geçidi üzerinden ulaşıyoruz. Antakya’da yapılan panoramik şehir turu sonrasında öğle yemeğimizi , Antakya mutfağının birbirinden değişik ve lezzetli mezelerinin tatlandırdığı bir menüyle alıyoruz. Künefenin bu şehre ait olduğunu da şimdiden hatırlatalım! Dünyanın 2.büyük Mozaik Müzesi olan Hatay Müzesini geziyoruz. Müze gezimiz sonrasında dünyanın ilk mağara kilisesi olan  St. Pierre Kilisesi’ni görüyoruz.  Anadolu’da yapılan ilk camii olan ve içerisinde Hz İsa’nın havarilerinden Yahya, Yunus, Şem'un-ı Sefa ve Yasin Süresinde adı geçen Habib–i Neccar’ ında kabrinin bulunduğu Habib Neccar Camii'ni ziyaret ediyoruz. Ardından Eski Antakya Evlerini göreceğimiz sokaklarda yürümeye başlıyor, Katolik, Ortodoks Kiliselerini ziyaret ediyor (Ziyarete açık olduğu takdirde kiliseleri görebiliriz) sonrasında, Antakya’nın modern halini bize unutturacak olan Uzun Çarşıya giriyoruz. Gezimizden Gaziantep’e ulaşıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Konaklama otelimizde.

Günün Gezi Noktaları;
Halil-ür Rahman ve Rızvaniye Camileri, Balıklı Göl, Ayn-el Zeliha Gölü, Hz. İbrahim Makamı
Halfeti Tekne Turu (Ekstra)
Zeugma Mozaik Müzesi
Mutfak Kültürü Müzesi
Bakırcılar Çarşısı
Rum Kale

Otelde aldığımız kahvaltı sonrası Gaziantep gezimize Dünyanın en zengin Mozaik müzelerinden birisi olan Zeugma Mozaik Müzesi ile başlayacağız. Roma İmparatorluğunun en doğudaki, en önemli kenti olan Zeugma’dan son 15 yılda çıkartılan zengin mozaik koleksiyonunda pek çok mitolojik hikâyenin izini süreceğiz. Müzede ayrıca pek çok arkeolojik parça da sergilenmektedir. Eski kentte yapacağımız yürüyüş turunda, şehrin merkezini oluşturan Kale’yi, Gaziantep’in en eski ve köklü ailelerinden birisi olan Göğüş Ailesi’nin eski evi olan Mutfak Kültürü Müzesi’ni, pek çok tarihi Han, cami ve çarşıyı görerek Bakırcılar Çarşısı’na ulaşıyoruz. Alışveriş için fazlasıyla serbest zamanınız olacak. Serbest zamanda “ben daha çok gezeyim” diyenlerinize rehberiniz mutlaka yardım edecektir. Serbest zamanın ardından Gaziantep’ten ayrılıp Şanlıurfa’nın Siyah Gül denince aklımıza ilk gelen ve yakın zamanda Fırat Nehri üzerinde kurulan Birecik Barajının suları altında kalan Halfeti ilçesine ulaşıyoruz. Önce öğle yemeği molamızı veriyor.  Dileyen misafirlerimizle teknemize binerek ( Ekstra ) Baraj Gölü üzerinde yapacağımız gezi sırasında Rum Kale ve sular altında kalan köyleri görüyoruz. Halfeti’de vereceğimiz kısa molada çaylarınızı yudumlarken eşsiz manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Molamızın ardından aracımızla bu şirin kasabadan ayrılarak ‘Peygamberler Şehri’ Şanlıurfa’ya ulaşıyoruz. Ardından  Halil-ür Rahman ve Rızvaniye Camileri, Balıklı Göl, Ayn-el Zeliha Gölü, Hz. İbrahim Makamı göreceğimiz ve ziyaret edeceğimiz yerler olacak. Gezimiz sonrasında Bedestende serbest zaman veriyoruz. Sonrasında buluşup otelimize ulaşıyoruz. Konaklamamız otelimizde.

Günün Gezi Noktaları;
Harran Üniversitesi(Ulu Cami), Kale, Kervansaray ve Konik Harran Evleri
Kırklar Kilisesi, Abbaralar, Ulu Cami, Şehidiye camii, Şahtana Evi
Deyrülzafaran Manastırı
Kasımiye Medresesi
Göbeklitepe
Harran

Sabah otelde alınan kahvaltının ardından ilk gezi noktamız Cilalı Taş Devrinden kalma, son dönemde dünya tarihini bile değiştiren ve dünyanın en eski açık hava tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe olacak. Rehberimizin yapacağı anlatımlar Göbeklitepe’yi daha bir önemsememize sebep olacak .Bu mistik ortamdan ayrıldıktan sonra  tekrar otobüsümüze binerek,  ismi “Yolların kesiştiği yer” anlamına gelen Harran’a varıyoruz. İlk İslam üniversitesinin de bulunduğu 5000 yıllık geçmişe sahip Harran içinde; Harran Üniversitesi(Ulu Cami), Kale, Kervansaray ve Konik Harran Evleri göreceğimiz yerler arasında olacak. Gezimizin sonrasında Viranşehir – Kızıltepe üzerinden  ‘Dinler ve Dillerin Başkenti’ olarak bilinen binlerce yıllık geçmişiyle ve bozulmamış tarihi dokusuyla geçmişe ışık tutan Mardin’e yolculuğumuz başlıyor. Mardin’e ulaştığımızda ilk olarak  bir dönem dünyadaki tüm Süryanilerin merkezi sayılan Deyrülzafaran Manastırı’na gidiyoruz. Deyrülzafaran Manastırı gezimizde Kilise, Tıp Okulu, Sin Tapınağı, Vaftizhane ve “Kutsalların Kutsalı” anlamına gelen Kuduşkudşin (Patriklerin Mezarlığı) bölümlerini ziyaret ediyoruz. Sonrasında Artuklu mimarisinin baş yapıtlarından olan Kasımiye Medresesi’ni geziyoruz. Medreseden görünen Mezopotamya manzarası sizleri büyüleyecek. Öğle yemeğimiz için restorana ulaşıyoruz. Ardından ulaştığımız Eski Mardin’in sokaklarında yürüyüşümüze başlıyoruz. Kırklar Kilisesi, Abbaralar,Ulu Cami, Şehidiye camii, Şahtana Evi göreceğimiz yapılardan sadece birkaçı.. Verilen serbest zamanda bu keyifli şehirde dilediğinizce vakit geçirebilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Günün Gezi Noktaları;
Nemrut Dağı Krater Gölü
EL-Rızk Camii, Ulu Camii
Kaymakamlık Konuk Evi
Selçuklu Türk Mezarlığı
Veysel Karani Türbesi
Van Gölü havzası
Hasankeyf
Midyat
Ahlat

Sabah kahvaltı sonrası hareketle birçok diziye sahne olmuş Midyat sokaklarında gezip Kaymakamlık Konuk Evi’ne uğruyoruz. Ardından Süryani ustalarının yüzyılların birikimiyle ince ince işlediği telkari sanatının en iyi örneklerini görebilmeniz ve alışveriş yapabilmeniz için çarşıda serbest zamanımızı veriyoruz Serbest zamanın sonrasında Hasankeyf’e hareket ediyoruz. Ilısu Barajı’nın yapımıyla sular altında kalacak olan Hasankeyf 5 bin yıl öncesinden günümüze kadar önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Artuklular zamanında en görkemli günlerini yaşayan bu kadim kentteki gezimizde Dicle Nehri’nin kıyısındaki  tarihi kalıntıların görüntüsü sizleri çok etkileyecektir. Ortaçağın en büyük köprüsü, EL-Rızk Camii, Ulu Camii ve diğer kalıntıları görüp (Gezinin yapıldığı dönemde Hasankeyf’in sular altında kalmış olması durumunda Hasankeyf’teki mevcut koşullara göre tur programı düzenlenir.) Dicle’nin kıyısında çaylarımızı yudumladıktan sonra Raman Dağı’ndaki petrol kuyularını görerek Batman’a ulaşıyoruz .Sonrasında  Batman, Siirt güzergahını takiben Veysel Karani Türbesi’ne ulaşıyor ve ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Bitlis’in Tatvan ilçesine geçiyoruz. Dileyen Misafirlerimizle (ekstra) Tatvanda bizleri bekleyen minibüslere binerek, Türkiye‘ nin en büyük krater gölü olan ve tarihçiler ‘’İskender’in Cenneti’’ dedikleri Nemrut Dağı Krater Gölüne ulaşıyoruz. Krater gölünü gördükten sonra Van gölünü 2400 metrelik bir rakımdan seyredebileceğimiz bir zirve noktaya çıkıp bütün Van Gölü havzasını fotoğraflama imkanı buluyoruz. Fotoğraf molamız sonrası ekstra turumuzu tamamlayıp otobüsümüze tekrar binerek Dünya üzerinde bulunan en büyük Türk mezarlığını görmek için Ahlat’a doğru yol alıyoruz. Süphan Dağı’nın eteklerine kurulmuş Ahlat’a ulaştığımızda volkanik taşlardan yapılan ve Selçuklu Türk Mezarlığı olarak bilinen devasa boyuttaki taşların üzerinde onlarca sembol ve yazıtlar bulunmakta. Mezarlık alanında yapacağımız yürüyüşte Türk-İslam sanatına ait birçok farklı motif ve desen barındıran mezar taşlarına işlenmiş sanat harikalarını keşfedeceğiz. Ahlat gezimiz sonrasında hareketle Van Gölü kıyısında yapacağımız yolculukla Van’a ulaşıyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.

Günün Gezi Noktaları;
Van Urartu Müzesi
Çavuştepe Kalesi
Gümüş Atölyesi
Akdamar Adası
Kedi Evi

Otelde alınacak sabah kahvaltısının ardından  ilk olarak son dönemde ziyarete açılmış ülkemizin en güzel ve özel müzelerinden biri olan Van Urartu Müzesi’ni geziyoruz. Van denildiğinde akla ilk gelen şey olan eşsiz güzellikteki Van Kedilerini yakından göreceğimiz Kedi Evine gidiyoruz. Van kedileri koruma altında olduğundan Van dışına çıkartılması yasaklanmış durumda bu sebepten dolayı özel alanlarda yaşatılıyorlar. Bu özel alanlardan birisi olan Kedi evi gezimiz sonrası Van’ın meşhur Urartu Gümüş sanatı olan Savat ve Arubani sanatları hakkında bilgi almak üzere Gümüş Atölyesine uğruyoruz. Burada alacağımız sunumun ardından alışveriş imkanı da bulabileceğiz. Ardından Van Kalesi gezimizi gerçekleştiriyoruz . Muhteşem bir manzaraya ev sahipliği yapan Van Kalesi içerisinde Urartular’a ait birçok yapının yanı sıra çözümlemeleri yapılmış anıtsal Urartu yazıtlarını da görme imkanı bulacağız. Rehberimizin anlatımları sonrası Van Kalesinde serbest zamanımızda birçok hatıra fotoğrafı çekme ve bu görkemli manzaranın keyfini çıkarma fırsatımız olacak. Ardından Doğu Anadolu ve İran kültürünün en önemli öğelerinden olan Halı ve Kilimler hakkında ayrıntılı bilgi alabileceğimiz Halı-Kilim Kooperatifinde bir mola verip, Van Gölü kıyısı boyunca yapacağımız oldukça keyifli bir yolculuktan sonra Van’ın Gevaş ilçesinde öğle yemeği molamızı veriyoruz. Dileyenler Van Gölü’nün meşhur İnci Kefali’nin tadına bakabilirler .Yemekten sonra bizleri bekleyen teknemize binerek yaklaşık yarım saat sürecek tekne yolculuğu ile Akdamar Adası’na ulaşıyoruz. Kral Gagik adına yaptırılmış olan ve bir dönem Ermenilerin en üst düzey ruhani liderlik makamı olan Akdamar Adası kilisesi üzerindeki Kabartmaların hikayesini rehberimizden dinledikten sonra badem ağaçları arasında çay kahve içebileceğimiz kısa bir mola veriyoruz. Sonrasında teknemize binerek Gevaş’a ulaşıyoruz. Kısa bir yolculuktan sonra Çavuştepe Kalesi’ne ulaşıyoruz. Urartu krallarının saraylarının bulunduğu kalede ki gezimiz bitince otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Günün Gezi Noktaları;
İshak Paşa Sarayı
Muradiye Şelalesi
Tendürek Dağı
Doğubeyazı

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından hareketle Bend-i Mahi çayı üzerinde bulunan Muradiye şelalesine hareket ediyoruz. Oldukça geniş bir alanda coşkulu bir biçimde köpürerek dökülen şelalenin keyfini yaşayabilmek için vereceğimiz serbest zamanda bol bol fotoğraf çekip şelale karşısındaki kafeteryalarda kahvelerimizi yudumlayabileceğiz. Serbest zamanımız sonrasında volkanik etkilerin görülebildiği Tendürek Dağları içerisinde yapacağımız yolculuk size dünyanın zirvesinde hissi yaşatacak. Tendürek dağlarını aştıktan sonra Türkiye’nin en yüksek Dağı olan Ağrı Dağı eteğine kurulmuş Doğubeyazıt’a ulaşıyoruz. Doğubeyzıt’ta Türkiye'nin tanıtım fotoğraflarında sıklıkla yer alan ve Ağrı Dağı manzarasına bakan İshak Paşa Sarayını geziyoruz. Bu sanat harikası yapı Taç kapısından, Harem Selamlık bölümlerine kadar en ince detaylarıyla düşünülmüş ve nakış nakış kayalara işlenmiş bir şaheserdir. İshak Paşa Sarayı’nın büyüleyici atmosferinde gezimizi tamamladıktan sonra Iğdır’a doğru yola çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde Ağrı Dağı’nı fotoğraflayabileceğimiz uygun bir noktada mola vermeyi de ihmal etmiyoruz. Fotoğraf molamız sonrası Iğdır merkeze ulaşıyoruz. Ağrı dağının bir diğer yakasına kurulmuş olan ilimiz Ermenistan sınırında yer alıyor. Dikkatli bakıldığında Ermenistan’da yer alan köylerin yanı sıra Metmazor Nükleer santrali de çıplak gözle görebileceksiniz. Ermenistan sınırı boyunca yapacağımız yolculuğumuzun ardından Kars’a ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde

Günün Gezi Noktaları;
Kurtarıcı İsa Kilisesi, Resimli Kilise, Büyük Katedral, İpek yolu Köprüsü, Ebu El Menuçehr camii
Kars Kalesi, Kümbet Camii (12 havariler kilisesi)
Allahuekber Dağları
Sarıkamış Şehitliği
Ani Harabeleri
Fethiye Camii
Sarıkamış

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından şehir merkezinde bulunan ve Rus mimarisinin Anadolu’daki en güzel örneği olarak tanımlayabileceğimiz, zamanında Katedral olarak inşa edilmiş ama Rusların bölgeden çekilmesiyle camiye dönüştürülmüş olan Fethiye Camii ilk durak noktamız oluyor. Burada anlatımları dinleyip fotoğraflarımızı çektikten sonra Kars Kalesi, Kümbet Camii (12 havariler kilisesi) gezilerimizi gerçekleştirip Kars şehir merkezinde yöresel ürünler de bulabileceğimiz öğle yemeğimize geçiyoruz. Öğle yemeklerimizin ardından Ermenistan sınırında bulunan ve tarihte Ermenistan’a başkentlik yapmış olan Ani Harabelerine ulaşıyoruz. Hem mimari dokusu hem de Arpaçay’ın yarattığı müthiş manzarada büyüleneceğimiz bir yolculuğa çıkıyoruz. Kurtarıcı İsa Kilisesi, Resimli Kilise, Büyük Katedral, İpek yolu Köprüsü ve Anadolu’nun ilk Türk camisi olan Ebu El Menuçehr camii'ni görüp fotoğraflayacağımız uzun bir yürüyüşün ardından Ani Harabelerinde ki  gezimizi tamamlayarak yönümüzü Sarıkamış’a çeviriyoruz. Sarıkamış yakınlarında, 1914 yılında Rus ordularının ilerleyişini durdurmak için yola çıkan ama sert hava şartlarına yenik düşen Askerlerimiz anısına yapılan Sarıkamış Şehitliğine uğruyoruz. Şehitlik ziyaretimiz sonrasında Allahuekber Dağlarının içerisinden geçerek Horosan ve Pasinler güzergahını takiben Erzurum’a ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde

Munzur Vadisi Milli Park
Aşkale, Pülümür vadisi
Karakaya Baraj Gölü
Tarihi Harput evleri
Harput Ulu Camii
Pülümür Vadisi
Harput Kalesi
Munzur Çayı
Karaköprü

Sabah otelden alacağımız kahvaltının ardından  Aşkale, Pülümür vadisi üzerinden yönümüzü Tunceli’ye çeviriyoruz. Pülümür vadisinde geçeceğimiz onlarca tünelden sonra Munzur Çayını takiben Tunceli’ye ulaşıyoruz. Doğu Anadolu’nun yukarı fırat bölgesinde bulunan Tunceli, Munzur Vadisi Milli Parkı ile tanınan bir bölge. Şehir merkezi gezimizi tamamladıktan sonra Munzur Vadisi’nide görerek Tunceli’den ayrılıyor ve Elazığ’a doğru yola çıkıyoruz. 4000 bin yıllık tarihi bulunan Harput kalesine neden Süt Kalesi dendiğini rehberimizden dinledikten sonra Anadolu’nun Pisa Kulesi olarak da adlandırılan yatık minaresi ile ünlü Harput Ulu camii'ni ziyaret ediyoruz. Tarihi Harput evlerini dışarıdan gördükten sonra Elazığ’dan ayrılıyor Karakaya Baraj Gölü ve meşhur Karaköprü’yü görerek Malatya’ya ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Medrese, Cami, Türbe, Hamam
Hunat Hatun Külliyesi
Nemrut Dağı
Şire Pazarı
Kapadokya

Dileyen misafirlerimizle sabah erken saatlerde uyanarak bizleri bekleyen minibüslere binerek Nemrut Dağı’nda gün doğumunu izlemeye çıkıyoruz.(Ekstra) 2 Bin yıl öncesinin çılgın ve idealist kralı Antiochos’un 2150 metre yükseklikte yaptırdığı anıt mezar ve etrafındaki devasa heykeller tüm dünya tarafından biliniyor. UNESCO ‘nun Dünya Kültür Mirası listesine dahil olmuş bu bölgedeki eşsiz deneyimimizin ardından otelimize dönüyor ve kahvaltılarımızı yapıyoruz. Kahvaltımızın ardından Malatya şehir merkezinde otobüsümüzle yapacağımız gezinin devamında Şire Pazarı’nda sizler için serbest zaman veriyoruz. Alış verişlerimizi yaptıktan sonra otobüsümüzle Darende, Gürün üzerinden Kayseri'ye aşıyoruz. Kayseri’deki gezimizde öncelikle Anadolu Selçuklu Devleti’nin en önemli sultanı olan Aleaddin Keykubad’ın karısı Mahperi Hunat Hatun tarafından yaptırılmış Hunat Hatun Külliyesi’ni ziyaret ediyoruz. Medrese, Cami, Türbe, Hamam göreceğimiz yerler arasında olacak. Ardından Kayseri Pastırmacılar Çarşı’sında vereceğimiz serbest zamanda alış-veriş lerinizi yapabilirisiniz. Sonrasında Kapadokya’ya geçiyor ve otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Dileyen misafirlerimizle Kapadokya’ya özgü müzikli eğlence programı olan Türk Gecesi programına katılıyoruz.(EXTRA)

Paşabağ Vadisi, Dervent Vadisi, Üç Güzeller Peribacaları

Güvercinlik Vadisi

Sabah kahvaltımızın ardından otelimizden ayrılıyoruz. Paşabağ Vadisi, Dervent Vadisi, Üç Güzeller peribacaları duracağımız ve fotoğraf molası vereceğimiz yerler olacak. Sonrasında Güvercinlik Vadisi’ni görüyor ve burada vereceğimiz molada başta kabak çekirdeği olmak üzere yöresel kuruyemiş alış-verişlerimizi yapabiliyoruz. Fotoğraflarımızı da çektikten sonra Kapadokya’dan ayrılıp Bursa’ya dönüş yolcuğuna geçiyoruz.